Outliers (Çizginin Dışındakiler)-Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur? Malcolm Gladwell

Outliers (Çizginin Dışındakiler)-Bazı İnsanlar Neden Daha Başarılı Olur?

Malcolm Gladwell  

Başarılı insanlar hakkında anlatılan bir hikâye vardır; onların zeki ve hırslı oldukları söylenir. Outliers'te Malcolm Gladwell başarının gerçek hikâyesinin bundan çok farklı olduğunu ve bazı insanların neden başarılı olduğunu anlamak için, bunların çevrelerine daha dikkatli bakmamız gerektiğini iddia ediyor. Mesela aileleri, doğum yerleri ve hatta doğum tarihleri... Başarının hikâyesi başta göründüğünden daha karmaşık ve çok daha ilgi çekici...Outliers, Beatles ve Bill Gates'in ortak yanlarının ne olduğunu, Asyalıların matematikteki olağanüstü başarısının sırrını, star sporcuların bilinmeyen avantajlarını ve tüm New Yorklu avukatların özgeçmişlerinin neden aynı olduğunu ve dünyanın en zeki adamının neden adını bile duymadığınızı açıklıyor. Bunların hepsi de nesiller, aile, kültür ve sınıf açılarından açıklanıyor. Gladwell'in iddiasına göre, bir Silikon Vadisi milyarderi olmak istiyorsanız, hangi yıl; başarılı bir pilot olmak istiyorsanız nerede doğduğunuz çok önemli.Çizginin dışındakilerin -yani normal beklentilerin ötesinde başarıyı yakalayan kişilerin- hayatları tuhaf ve alışılmadık bir mantık izliyor. Gladwell bu mantığı basitleştirirken insanın kendi potansiyelinden en yüksek seviyede nasıl yararlanacağı konusunda heyecan verici bir plan sunuyor. Malcolm Gladwell, Tipping Point kitabında dünyayı anlama şeklimizi değiştirmişti Blink'te düşünme hakkındaki düşüncelerimizi değiştirdi. Outliers'taysa başarı konusundaki anlayışımızı değiştiriyor.


  • ISBN: 9786055755300
  • Dizi: Yayınevi Genel Dizisi
  • Sayfa Sayısı: 244







Buradaki öğreti çok açık ve nettir. Fakat bu kadar görmezden gelinmesi çok çarpıcıdır. Mükemmel, üstün, ender insanların, tek başına kazanılan zaferlerin efsanelerine o kadar kapılmışızdır ki, aykırı insanların kendiliğinden filizlenip yeşerdiğini zannederiz. Genç Bill Gates’in mucizevi girişimcilik yolculuğuna hayretler içinde bakakalırız. Buradan çıkarmamız gereken ders çok farklıdır. Tarih sadece 13 yaşındaki bir gence, daha 1968 yılındayken ilk zaman paylaşımlı bilgisayar terminalini sınırsız kullanma şansı tanımıştır. Eğer bir milyon gence aynı şans tanınmış olsaydı, günümüzde kaç Microsoft daha olurdu?

Başarı yetenek ve hazırlığın birleşimidir. Psikologların, Tanrı vergisi yeteneklerle donatılmış başarılı insanların hayatlarını mercek altına aldıklarında gördükleri, başarıda yeteneğin payının giderek düştüğü, çalışmanın payının ise giderek arttığıdır.

Bahsettiğimiz aykırı insanlar; başarılı kişiler, başka bir deyişle gelecekteki başarılarına etki edecek özel olanaklar sağlanan kişilerdir. Başarı rastgele bir olgu değildir. Tahmin edilebilir, kurgulanabilir güçlü durum ve fırsatların sonucunda oluşan durumdur. Ancak zengin iş adamları yeni ihaleleri ve vergi aflarını almaya hak kazanırlar. En iyi mentorluğu alan lise öğrencileri en iyi üniversitelerde okumaya hak kazanır, en başarılı hocaların elinde yoğrulurlar, mezun olunca en iyi işlerde çalışırlar. Başarı sosyologların deyimiyle “birikimli avantaj”dan başka bir şey değildir.

Ormandaki en uzun meşe sadece en sert palamuttan yetiştiği için en uzun meşe olmamıştır. diğer ağaçlar onun aldığı güneş ışığını kesmediği, çevresindeki toprak derin ve zengin olduğu, fidanken hiçbir tavşan onun kabuğunu kemirmediği ve hiçbir oduncu onu vakti gelmeden kesmediği için de en uzun meşe o olmuştur.

Asyalıların matematikte gösterdiği üstünlüğün nedenleri ansızın daha da belirgin hale geldi. Asya’daki okullarda uzun yaz tatilleri yok. Neden olsun ki? Başarıya giden yolun yılda 360 gün güneş doğmadan önce kalkmak olduğuna inanan kültürler kesinlikle çocuklarına yazın üç ay aralıksız tatil yaptırmayacaktır. ABD’de öğretim yılı ortalama 180 gündür. Güney Kore’de 220 gün. Japonya’da ise 243 gün.

Başarı tesadüf değildir. Öngörülebilir ve güçlü bir dizi koşul ve fırsatlardan ortaya çıkar.

Kültürel miraslar etkili güçler niteliğinde. Derin köklere sahip ve uzun ömürlü. Kuşaktan kuşağa direniyor, onları yaratmış olan ekonomik, sosyal ve demografik koşullar ortadan kalktığında bile neredeyse hiç bozulmuyor ve tavır ve davranışları yönlendirmekte önemli bir rol oynuyorlar.

Daha güzel bir dünya yaratmak için, bugün başarıyı belirleyen şanslı farklılık ve keyfi avantajların yerini, fırsat eşitliğinin egemen olduğu bir toplum almalı.

Başarılı insanlar bunu tek başlarına elde etmiyor. Nereden geldikleri önemli. Onlar özel yerlerin ve ortamların ürünü.

Pratik, iyi bir noktaya geldikten sonra yaptığınız bir şey değildir. Sizi iyi bir noktaya getirmesi için yaptığınız bir şeydir.