Grigory Petrov

Grigory Petrov hakkında


Çocuklar ve gençler egoist duygularla büyümekte, sadece kendilerini beğenmektedirler. Sığ ve fakir ruhlu bu insanlar aynı zamanda tembel, ahlaksız ve şehvet düşkünü birer sapık olarak toplum hayatına dahil olmaktadırlar.

Sonuç olarak, hiçbir şeye ve hiç kimseye -vatanına, insanlara, emeğe, büyük fikirlere, anne babasına ve nihayet, kendisine -saygı ve sevgi duymayan insanlara dönüşüyorlar.

Herkes hayattan mümkün olduğu kadar fazlasını almaya çalışırken, hayata da bir şeyler katmak gerektiğini düşünen yok. Egoist, hırsız, istismarcı ve asalak olarak atıldıkları hayatın anlamını bu asalaklıkta görüyorlar.

Çocuklarınız büyüyerek, birer genç kız ve delikanlı olduklarında, onlarla gelecek hayatları ve yapacakları işlerle ilgili konuşmaya başlayacaksınız. Onları mühendis, memur, tüccar, doktor veya avukat olarak, en fazla kazanç getiren mesleklerde görmek isteyecek, rahat ve kazançlı işlere yerleştirmek için çabalayacaksınız.

Açık söylemek gerekirse, çocuklar anne babaları ve çok sayıda teyze ve amcaları ile birlikte aynı evde yaşasalar da, bir yetim gibi büyümektedirler. Onları çok iyi yedirip giydiriyor ve sağlıkları ile ilgileniyor olabilirler, fakat çocuğun zekası ve kalbinin temizliği konusunda çok az kafa yoruyorlar.

İnsanlar dar ve havasız odalarda uzun süre hareketsiz oturmak zorunda bırakan şehir hayatı vücudu deforme edebilir. Bu hayat tarzı kasların gevşeyerek zayıflaması, kanın zehirlenmesi ve vücut çevikliğinin giderek azalarak, insanların hareketsiz hale gelmesi sonucunu doğurur. Bunu bir de iyi düşünülmeden, gereksiz yere çok uzun tutulan okul dönemini ekleyin. Sonuç: İnsanı canlı ve dinç tutması gereken bilginin yerini bilgiçlik taslayan bir zihniyet almakta, öğrencilerin beyni çeşitli kitaplardan yapılan sayısız alıntılarla 'yıllar, isimler, ölçüler, formüller ve cansız kurallarla' adeta bir çöplüğe dönüşmektedir.

İnsanlar bu şekilde kendilerini kandırıyorlar. Günlerini, aylarını, hatta yıllarını uydurma olayların anlatıldığı romanları okuyarak geçiriyorlar. Bir iş yaptıklarını sanıyorlar, ama ülkede kültür emekçileri yok.

Halkın içinden çıkan her büyük şahsiyet yakıcı güce sahip birer büyüteçtir. Bu büyüteç halkının en güçlü yönlerini ve zekasını kendi kişiliğinde birleştirerek, hem kendi halkını hem de diğer halkları temsil eden milyonlarca insanı ateşlemektedir.

Herkes akıntıyı geminin yarattığının ve ileriye doğru hareket ettirdiğinin farkındadır. Burada itici güç gemidir, akıntı ise yüzmekte olan geminin gücünü yansıtan bir sonuçtur.

Tarih bazı devlet ve halkların kaderiyle ilgili sert hükümler verirken, diğer devletlerin örneğinde bizlere ders vermekte, toplumsal hayatın temellerinin nasıl ve hangi yöntemlerle sağlamlaştırılacağını, halk kitlelerinin eğitilerek, iki ayaklı hayvan sürüsüne veya büyük bir karınca yuvasına dönüşmelerinin nasıl engellenebileceğini ve insanların, aklın hakimi olduğu, mutlu bir hayatın yaratıcısı olan sanatkar gibi yetiştirilmeleri için hangi yolun izlenmesi gerektiğini göstermektedir.

Devlet büyük bir ailedir. Onun bireyleri sizin küçük kardeşlerinizdir. Aşağı tabakanın kusurları kısmen de yukarı tabakanın ihtimalinden ileri gelir.