Korku Eşref Gökçe

Korku

Eşref Gökçe   Emir Aktan   Stefan Zweig  

Müzik yeniden başladı. Yanına bir beyefendi geldi ve Irene kendiliğinden onun koluna atıldı. Fakat şimdi kurşun gibi ağırlaşmıştı; neşeli melodi onun kanatlanmasına izin vermiyordu. Her adımda ruhu işkence çekiyordu. Kavalyesinden özür dileyip dansı bıraktı. Kocası yakınlarda mı diye etrafa bakınırken onu tam arkasında kendisini izlerken bulup irkildi.   (Tanıtım Bülteninden)


  • ISBN: 9786054688739
  • Dizi: Yayınevi Genel Dizisi
  • Sayfa Sayısı: 80




Ayşess 24/02/2018 20:35

Stefan Zweig, Sigmond Freud (psikanaliz kurucusu ve nörolog) ile arkadaşlığından mıdır bilinmez kitapları genellikle psikolojiktir. Bu kitabında yarattığı karakter hiçte karmaşık değil, diğer kitaplarında olduğu gibi bunda da sıradan insanların, sıradan hayatlarını ele almış. Ana karakter Irene, evli ve çocuklu bir kadın. Mutlu bir evliliği olan Irene, boşluğa düştüğü zamanda kocasını aldatmaya başlıyor ve olaylar tamda burada gelişiyor. Irene, sadakat üzerine kurulu evliliğini, genç bir piyanistle, sadece bir kaç saniyeliğine yaşadığı zevke tercih etti. Bu ilişkiyi herkesten gizlemeye çalışsa da, Irene'nin aşk yaşadığı adamın eski sevgilisi tarafından öğreniliyor. Bunu fırsata çevirmeye çalışan kadın, Irene'yi tehdit etmeye başlıyor ve Irene'yi deli bir korku sarıyor. Bu yasak aşk Irene'ye pahalıya patlıyor. Kaybetmeye korktuğu saygınlığı, tutkulu ve fırtınalı yasak aşk altında git gide eriyor. Bu ilişkiyi şantaj makinasına çevirmek hikayeyi bayatlaştırsa da, burada 80 sayfalık bir gerginlik var doyasıya hissedeceğiniz. Karakterin kendi vicdanıyla çarpışmalarını, zihinsel işkencelerini ahlaki düzeyde işleyerek spiritüel bir hikaye ortaya koymuş Zweig.

*24/02/2018 21:36  güncellendi.
Serap Sancak 14/02/2018 22:03

Yine kısa bir romanla Stefan Zweig. Neler sığdırmış şu kadarcık sayfaya dedim yine. Alışılagelmişliğin dışında bu kez bir kadının aldatılma hikayesi değil tam tersi aldatması konu alınmış. Baş karakterimiz kadın, anlayışlı, uysal ve merhametli bir adamla evli fakat bir şeyler onu tatmin etmemiş olacak ki o, adamda bulamadığını bir başka adamda aramaya kalkıyor. Kitabın isminde ki ‘’ Korku’’nun kime ait olabileceğini sanırım anlıyoruz. Evet kadın aldattığını eşinin duymasından korkuyor ve ona yapılan şantajlar da korkusunun dozunu iyice artırıyor. Işte beni sürükleyen ve heyecana kapılmamı sağlayan kısımlar burası. Okurken acaba şimdi mi öğenecek, duyarsa ne olacak, yoksa kadın itiraf mı edecek diye diye okudum kitabı. Kadının geçirdiği tüm o ruhsal değişimi hissederek bende yaşadım sanki. Bir yandan acaba sonunda ne olacak derken herhangi bir sürpriz sonununda bulunmayışı hiç rahatsız etmedi beni. Genelde biz okuyucular onu bekleriz, çok acayip bir şey olsun kitap öyle bir bitsin ki ‘’Ne alaka şimdi bu?’’diyelim. Akıcı dili ve yine az sayfa çok şey kalıbından çıkmayan Zweig, küçük atıştırmalık niyetinde bize sunduğu bu kitabıyla gönlümüzü kazanmış bence.