Yeşilçam Öykü Sineması Serpil Kırel

Yeşilçam Öykü Sineması

Serpil Kırel  

Sinemanın büyüsü çok küçük yaşlarda yakalar insanı ve çoğu zaman da peşini bırakmaz. Perdede göz göze gelinen artistler hayalleri süsleyerek kendiliğinden günlük yaşamın bir parçası oluverir. Beyazperde ısrarla düşlerimizi ve hayatımızı paylaşmaya devam eder. Altmışlı yıllarda sinema en popüler eğlencedir. Akşamları ailecek gidilen sinema salonları dışarıda hızla değişen hayata inat, kendi öykülerini anlatan Yeşilçam filmleriyle altın çağını yaşar. Caddeleri otomobiller doldururken, İstanbul'a yeni göç edenler kente alışmaya çalışırken, margarinler sofralarda yerini alırken, evlerde radyo tiyatroları merakla dinlenirken, sinema salonları da galalarıyla, konserleriyle, açık havada izlenen filmlerle yaşanan hayatı renklendirir. Türkan Şoray'ın perdeyi delip yanıbaşımıza kadar ulaşan gözlerinden, Ayhan Işık'ın beyefendiliğinden ve alçakgönüllü gülüşünden, Hülya Koçyiğit'in sadeliğinden, Filiz Akın'ın Avrupailiğinden, Belgin Doruk'un hanımefendiliğinden, Fatma Girik'in kadınsılığının içinde sakladığı bin bir halinden, Cüneyt Arkın'ın salon filmlerinden tarih sahnelerine fırlayan oyunculuk karizmasından, Yılmaz Güney'in hırçınlığından etkilenmemek mümkün mü? Büyüsünü günümüzde televizyonda sürdüren altmışlı yılların Yeşilçam sineması bizimle ilgili sayısız ipucuyla dolu.


  • Sayfa Sayısı: 334
  • Boyut: 15x22,5cm