1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek Amerika’nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın, Scout Finch’in gözünden anlatıyor. Harper Lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi hâlâ güncel temaları, Scout’un büyüyüş öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülüğü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor. Bir “zenci”nin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşüyor. Etkileyici gerçekliğiyle ürperten, “insani” vurgusuyla sarıp sarmalayan, çağdaş dünya edebiyatının en önemli örneklerinden biri olan bu klasik roman, Ülker İnce çevirisiyle tekrar Türkçede. "İstediğin kadar saksağanı vur vurabilirsen ama unutma, bülbülü öldürmek günahtır." (Tanıtım Bülteninden)
Bir prestij (edebiyat, müzik ve gazetecelik) ödülü olan Pulitzer ödüllü bir romandır. Kitabın baş karakteri olan Scout adında küçük bir kız çocuğunun ağzından anlatılmış her şey. Harper Lee'nin bu kitabı aslında otobiyografiktir diyebilirim. Lee de kitapta bahsettiği Alabama eyaletinde yaşamış. Öyle ki Scout ismindeki küçük kız çocuğunu ise aslında kendi çocukluğuna benzeterek yazdığını okumuştum. Kitapta diğer bir karakter ise avukat olan Atticus Finch'tir. Scout ise onun kızıdır. 1930'larda Amerika'da yaşanan toplumsal eşitsizlikleri konu ediyor aslında. Kitapta bulunan en önemli metafor, Mockingbird'dir. Ancak Türkçe çevirilerde hala Mockingbird, bülbül olarak çevrildiği için metaforun türk okuyucular tarafından anlaşılmamasına yol açıyor. Eşitssizlik yüzünden, adaletin masum insanları teğet geçtiğini çok güzel anlatıyor kitap. Bülbülü öldürmek, gerçek bir edebi parça ve her dönemde anlamlı olduğunu düşündüğüm bir kitap olmuştur benim için. Bu kitabın okulda öğrenciler tarafından, toplumda da yetişkinler tarafından iyice okunması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu kitap iyi insanların ilham kaynağı olmaya devam edecektir.
*24/02/2018 19:57 güncellendi.Kitabı okurken en çok isimleri hafızamda tutmakta zorlandım. Sindire sindire okumak gerek. Edindiğim bilgilere göre Harper Lee bu kitabı yazdıktan sonra 55 sene ara vermiş. Öğretici ve sürükleyiciliğiyle olağanüstü bir kitap. Başlangıçta sıkıcı gelmişti, ama daha sonra verdiği ince mesajlarla kitap bitse bile yıllar sonra tekrar okunabilirliği çok yüksek. Çocukların gözünden o dönemin yapısını anlatmış. Olaylar bir zencinin haksız yere suçlanmasıyla başlıyor. Bireysel ve toplumsal olarak kötülüğü aktarmış. Objektifliği de çok etkileyiciydi bence. Kitabın çocuk kahramanı olan Scout Finch’in gözünden anlatılmış. Kitap bittikten sonra aklımda kalanlar, ırkçılık, eşitlik, özgürlük ve adalet kavramlarıydı. Insanlara insanlığı hatırlatıyor aslında.