Dağınık Yatak Murathan Mungan

Dağınık Yatak

Murathan Mungan  

Yazarın özgün senaryosu. Ve tamamlanmamış bir roman başlangıcı... Yıllar sonra... Parça "Üç Kitap İçin Bir Önsöz", s. 7-11 Söz konusu bu üç kitap, Dört Kişilik Bahçe, Dağınık Yatak ve Başkasının Hayatı'dır. Bir zamanlar yazmış olduklarınızı, günün birinde nasıl bir araya getirirsiniz? Nasıl bir düzenleme yaparak okur karşısına çıkarırsınız? Sanırım yalnızca benim değil, farklı yazı türlerinde ürün vermiş, sanatın ve yazının çeşitli serüven kollarını denemiş, benzer kaygılar taşıyan birçok sanatçı için yakıcı önemde bir soru bu. Farklı nedenlerle birçok kez dile getirdiğim, beni yakından izleyenlerinse, haklı olarak biraz sıkılmış olabilecekleri, kendim için seçtiğim bir "doğruyu", ne yazık ki burada bir kez daha yinelemek zorundayım: Benim için kitap, her zaman "mimari bir bütünlük", bir "proje tutarlılığı" demektir. Farklı da olsa parçaların aynı yapı içinde örtüşmesi, aynı çatı altında yan yana durabilmesi demektir. Birbirinden bağımsız birimler olan şiir, öykü, denemelerden oluşan kitapların da tıpkı bir roman gibi, kendi içinde bir "yapı bütünlüğü" göstermesi gerektirdiğini düşünürüm. Şiir ve öykü kitaplarımın "bütünleniş tarzı"nın, bu konudaki tutumumun canlı birer kanıtı olduğunu sanıyorum. Bu yüzden de, farklı tarihlerde, farklı amaçlarla yazılmış, belki de gelişmenizin farklı aşamalarına karşılık düşen çeşitli yazıları ya da yapıtları bir araya getirirken, tek tek ya da bir tür dizi olarak sunarken, onların "aynı proje" içerisinde düşünülmesini sağlayacak; okur karşısına birlikte çıkmalarına tutarlı bir gerekçe kazandıracak bir bağlam ortaklığı kurmak gerekir, diye düşünürüm. Tahmin edersiniz ki, gazete ve dergi sayfalarında kalmış, çeşitli konularda yazılmış yazılarımı, –sağ olsunlar– meraklılarının bıktırıcı takiplerine karşın, bir araya getirmekte yıllardır bu yüzden güçlük çekmekteyim. Getirdiğimdeyse, benzer bir önsözü bir kez daha yazmam gerektiğini biliyor, bunu da hem size, hem kendime şimdiden duyuruyorum. Yıllar önce yazılmış bu senaryoları okur karşısına çıkarmak söz konusu olduğunda, yine aynı sorunla karşı karşıya buldum kendimi ve benzer sıkıntılar çektim. Bu senaryolar, kitap olarak yayımlanmak düşüncesiyle yazılmamışlardı. Senaryo, elbette filme alınsın diye yazılan; doğası gereği, ancak filme çekildiğinde anlamlanan, yerini bulan bir tür. Okuma keyfini ise ne yazık ki, ancak meraklıları duyabiliyor. Meraklıların sayısını artıracak kadar da senaryo kitabı basılmıyor ülkemizde... Bugüne değin üç film senaryosu ile birkaç film hikâyesi yazdım. "Boş zamanlarımda" hâlâ gizli gizli senaryo yazmaktaysam da, bunları ortalığa çıkarmamak konusunda kararlı görünüyorum. Film hikâyelerimin hiçbir senaryolaşmamışken; senaryolarımın da ancak biri filme alındı: Dağınık Yatak. Dört Kişilik Bahçe'nin, Son Istanbul adlı kitabımda yer alan öyküsünden bir ölçüde izi sürülebilirse de, senaryosu yine de bilinmiyordu. "Dağınık Yatak İçin Birkaç Söz", s. 13-22 Dağınık Yatak'ın birkaç kaynağı var: İlki, yazarlığımın vazgeçilmez kaynağı olan hayat. Yaşadıklarım, tanıklıklarım, gözlemlerimle biriktirdiğim hayat. Çevresinde sürekli gezindiğim temel izleklerimi taşıyan yüzüyle bana kendini gösteren hayat... Aşk ve ihanet, seks ve intikam, seçmek ve seçilmek üzerine söylenebilecek sözlerimin alanı... Sonra gördüklerim, bildiklerim, duyduklarım ve okuduklarımdan yaptığım yazılı hayat. Sonrası, yüzlerce yıl surete ve söylentilere âşık olmuş toplumsal bir gelenekte, "Dünya Güzeli Züleyha" suretinde cisimleşen "geleneksel ikon"a günümüzde geçen bir hikâye çerçevesinde bir karşılık arayışı belki... "Benli Meryem" gibi bir karakteri yazarken, 1980'li yılların Müjde Ar'ının Türk Sineması'ndaki ikonografik değerinin buna uygun düştüğü kanısındaydım. Hem bir biçimde Yeşilçam Sineması'nın izini sürmek, hem biraz "Venedik'te Ölüm", biraz Tennessee Williams dünyası, dışavurumcu yanıyla Fassbinder'yen bir yaklaşımla, melodramın temel malzemesine ...


  • Dizi: Edebiyat Dizisi
  • Sayfa Sayısı: 172
  • Boyut: 13cm x 19cm

Dağınık Yatak ile ilgili kitaplar