"Ben Peyami'nin bu son romanını üç defa okudum, otuz defa daha okuyabilirim ve okuyacağım. Bu kitabın karşısında ben, yıldızlı göklerin sonsuzluğuna bakan ve o layetenahi (sonsuz) âlemde yeni pırıltılar, o zamana kadar hiçbir gözün görmediği acayip, fakat hakiki âlemler keş/eden müneccimin hayranlığını duymaktayım. Eğer ıstırabı, azabı ve neşeyi coşkun bir ciddiyetle duyan öz ve halis halk kitleleri okuma yazma bilselerdi, bu romanın, on bin, yüz bin, hatta bir milyon satması işten bile değildir." Nâzım Hikmet "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" ile Peyami Safa, sanatın olgunluk dönemine giriyor. Bugünkü Peyami Safa'yı bize işaret eden ilk kusursuz, yetkin, bütünüyle insancıl ve her satırı göğüsten kopmuş bir damar gibi taze ve hayat fışkıran bir kitap. Cahit Sıtkı Tarancı
Bu kitabı kaç kez okudum bilmiyorum, sanırım tekrar okuyabilirim. Bende bıraktığı etkiye çokta anlam verememiştim zamanında, şuan yine okusam bende yeşeren duyguların, (yaşanmışlıklarla çok ilgisi olduğunu düşünüyorum ) çok daha farklı anlamlar taşıyacağından eminim. Bu eser bambaşka, o yüzden okuyun !