Yarasalar Marcel Beyer

Yarasalar

Marcel Beyer  

Dünyayı kulağıyla algılayan, seslerle düşünen, en küçük tıkırtıdan derin anlamlar çıkartan, bu dünyada ki her tınıyı kaydetmeyi arzulayan tutkulu bir akustik uzmanı, Nazi döneminde yaşıyor - ve 'işini' görüyor: akustik düzenlemeler yapıyor, ses kayıtları alıyor. Savaş ortamında, devlet hizmetinde. Çeşit çeşit ses kaydı yapma imkânını değerlendirirken bazen irkiyor Nazı ruhundan, ama tutkusu da hâkî. Eninde sonunda kendi başına, kendi içine kapanık bir adam o... Bir Nazi büyüğünün altı çocuğu... Babalarının hayatındaki ihtişama, sonra savaşla birlikte ilerleyen sefalete, nihayet kâbus gibi bir sığınak yaşantısına, o yaşantı içinde Babalarına, hasta ve tedirgin Annelerine ve her şeye çocuk gözüyle bakıyorlar. 'Neden ama!?'gözüyle... Ve Sesçiyle altı çocuğun hayatları kesişiyor. Bir dostluk, bir güven kuruluyor - hatta altı çocuğun en büyüğü ablayla adam arasında neredeyse aşkî bir şeyler... Birçok Avrupa diline çevrilen Yarasalar'ı, Nazi dünyası üstüne, soykırım üstüne, 2. Dünya Savaşı kâbusu üstüne, insanları boğan medya teknolojisinin ayak sesleri üstüne veya Almanya'nın yakın tarihiyle hesaplaşması üstüne bir roman olarak tanımlayan eleştirmenler oldu. Hemen hepsinin birleştiği nokta ise, neden bahsederse bahsetsin, mükemmel bir anlatı olduğu...


  • Dizi: Çağdaş Dünya Edebiyatı Dizisi
  • Sayfa Sayısı: 249
  • Boyut: 13cm x 19cm