İnkılâp ve Kadro

• ATATÜRK - Siyasi Tarih POLİTİKA - Siyasi İdeolojiler TARİH - Yakın Tarih
• Remzi Kitabevi

Mesela 2000'inci yılda; Türk Milli Kurtuluş Hareketi'nin fikir yapısını ve mahiyetini değerlendirmek isteyecek araştırıcılar, herhalde, derin görüş ayrılıkları içinde kalacaklardır. O kadar ki bu araştırıcılar, Türkiye bir inkılap hareketi yaşadı mı, yoksa olup bitenler, gelip geçenler, mücahit bir önderin müdahaleleri ile, onun mizacına ve günün icaplarına göre gelişen olağan işler midir? diye, kararsızlık içinde bocalayabileceklerdir. Çünkü bu hareket, yani Türk inkılabı kendi devrinde, hem kendi tarihi şartları hem kendi gelişmelerinin akışı içinde kendi nazariyecilerini, kendi yorumcularını vermemiştir. Gerçi Türk Milli Kurtuluş Hareketi, önderlerini ve kahramanlarını yaratmıştır. Bu kahramanların başında; ileri görüşlülüğü, mantık ustalığı, meşruluk duygusu ve aksiyon adamlığı ile mücadelenin stratejisini düzenleyen, taktiğini çizen ve sloganlarını veren müstesna kabiliyette bir İnsan vardı. O'nun zuhuru, milletimizin tarihi şansıdır. Ama bu mücadele yalnız bir stratejiden ve bu stratejiyi zafere ulaştıran bir aksiyondan mı ibaretti? Elbette ki hayır! Çünkü bu zafer, hem bir mücadelenin sonu, hem yeni mücadelenin başlangıcıydı. (Önsözden)