Aşkın Gözyaşları 2 - Hz. Mevlana Sinan Yağmur

Aşkın Gözyaşları 2 - Hz. Mevlana

Sinan Yağmur  

Ömrüm boyunca kaç kitap okudum bilmiyorum, lakin 'Aşkın Gözyaşları'nı okuduktan sonra anladım ki, meğerse ben hiç kitap okumamışım ve kara cahilmişim, "Şems ve Mevlana" hakkında...Teşekkürler Sinan hocam...Murat GöğebakanEn mahrem bir gecenin, en matemli anında akıyordu gözyaşları. Sırların habercileri, hızına yetişemiyordu gözyaşlarının. Çok konuştuk, biraz da susalım. Susalım ve ağlaşalım. Aşkın Gözyaşları sağanağında, yitik cennetimize yol bulalım."5 Aralık 1273; Mevlâna gördüğü rüya ile kan ter içinde uyanır. Şems'in seneler önce kaldığı odaya girer.Taş duvarlar, tahta sedir, acem kilimi, odada her ne varsa hepsi Şems kokmaktadır.Bakışları duvarda gezinir.Senelerdir, hiçbir şeyin asılı olmadığı duvarda, bir levhayı fark eder.Okur yazıyı, kopar çığlık, atar kendini avluya.Karla kaplı taş zemine, yüzüstü düşüp bayılmıştır."


  • ISBN: 9786051130729
  • Dizi: Biyografik Roman
  • Sayfa Sayısı: 272

Aşkın Gözyaşları 2 - Hz. Mevlana ile ilgili kitaplar




Serap Sancak 17/02/2018 21:57

Çok kıymetli bir arkadaşımdan ödünç aldığım, bitirmeden bırakmadığım bir kitap. Sinan Yağmur bu kitabın son bölümünü Mevlana'nın doğduğu odada yazdığını söylemiş bir röportajında. Zaten bu kitabı, Mevlan'nın diyarında, onun soluduğu havada, gerçek aşkı ilmek ilmek işleyerek yazmış. Burada bahsedilen aşk din alimi olan Şems-i Tebrizi ile Hz. Mevlana arasında ki tasavvufi aşktır. Fakat bu konuda oldukça kötü eleştiri yapılmış, tasavvuf hakkında yeterli bilgisi olmayanlar tarafından. Bahaeddin Veledin oğlu olan Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin dilinden anlatılıyor her şey. Şems'le olan aşkını, gönüldaşlığını Mevlana'dan dinledim sanki. Tasavvufi anlamda doyurucu olmuş gerçekten. Bu bağlamda hissiyatı derin ve özel. Mevlana'yı anlamak, hissetmek ve yaşamak için, okumalı.

*17/02/2018 22:03  güncellendi.



Kendi duygularına hakim olan başkalarının duygularına da hükmeder.

Ne merhemi olmadan ağrı ne de doygunluk olmadan açlık var olamaz.

Aşk heva boşluğundan yokluk hoşluğuna doğru el ayak çekmektir.

Başkalarının omuzlarının üzerinde yalnızca cenaze taşınır.

Hoşlanmadığına tahammül sabır değildir. Sevdiğine kavuşamayacağını bilsen de kavuşacakmışçasına gayret etmendir. Bırak, sabır sana sabretsin ki acıyı bal eyleyesin.