Martin Eden Aylin Yıldız

Martin Eden

Aylin Yıldız   Sevil İnan Sönmez   Deniz Öztürk   Osman Çakmakçı   Bircan Çınar   Gözde Zahireci   Yiğit Yavuz   Gökçe Metin   Jack London   Levent Cinemre   Erhun Yücesoy   Gülen Aktaş  

Jack London’ın, kendi hayatından izler taşıyan romanı Martin Eden, denizci bir gencin kişiliğinden ödün vermeden sınıf atlama çabalarını anlatıyor. Zengin bir ailenin kızına âşık olan Martin Eden, ona erişebilmek uğruna kendini ilme ve ünlü bir yazar olma hayaline adıyor; bu hayal uğruna takıntılı denilebilecek bir şekilde varını yoğunu ortaya koyuyor. Edebiyat tarihinin kuşkusuz en özgün karakterlerinden biri olan Martin Eden, azmi ve zekâsıyla yalnızca işçi sınıfını değil, dahil olmaya çalıştığı burjuva dünyasını da aşıyor. Böylece maskelerin ardında yatanı görüyor, toplumun gerçek yüzünü idrak ediyor. Neticede her iki sınıfa da ait olamamanın yorgunluğu, yazarlık serüveninde çektiği fiziksel ve ruhsal zorluklara eklenince Martin, derin bir yalnızlığa sürükleniyor. Başarı sürecinin haşinliğinin sonunda başarının tatminsizliğiyle karşı karşıya kalıyor. Jack London’ın başyapıtı olan bu trajik roman, okurlarını tıpkı Martin’in hayatı gibi dalgalı bir yolculuğa çıkarıyor. (Tanıtım Bülteninden)


  • ISBN: 9789750738326
  • Dizi: Roman Dizisi
  • Sayfa Sayısı: 496
  • Boyut: 14 x 20 cm







Düşünceyi izleyemediği zaman, hatanın düşüncede olduğuna inanmak, dar görüşlülüğün eski dramıdır.

Dünyanın tüm hazlarının tadını çıkarma özgürlüğünü veren, paradır.

İnsanlar bir şeyden hoşlanıyor yada hoşlandığına inandırılıyor diye, benim de o şeyden hoşlanıyor taklidi yapmam için hiçbir neden yok.

Bir gemi filosunun hızı, içindeki en yavaş geminin hızıdır.

Yeni bir cennet bulamadım ve artık eskisini de bulamıyorum.

Acıları, acı kadar keskin özlemleri ve umutla beslendiği için hayal kırıklığına uğratan umutsuzluğu tanımak gerekir.

Benim kendi görüşlerim var ve kendi zevklerimi, hep birden aynı görüşü benimseyen insanların yargısına tabi kılamam. Eğer bir şeyi sevmezsem sevmem, hepsi bu; salt türdeşlerimin çoğunluğu bunu beğendi ya da beğendiğini farz etti diye benim de onları taklit edip bundan haz almam için hiçbir sebep yok. Sevdiğim ya da sevmediğim şeylerin modasını takip edemem.

Keşke ölü insanlar ölü kalsa. Neden ben ve içimdeki güzellik ölüler tarafından yönetilsin? Güzellik canlıdır ve ebedidir.