Kızılderili Felsefesi Mustafa Karaca

Kızılderili Felsefesi

Mustafa Karaca  

Bu dünya bize babalarımızdan miras kalmadı, biz bu dünyayı çocuklarımızdan ödünç aldık. Bu toprakların her karışı benim halkım için kutsaldır. Her tepe, her yamaç, her vadi, her ova, her koru geride kalan uzun günler içinde mutlu veya dertli olayların hatıralarıyla doludur.Sizin sadece toprak olarak gördüğünüz, ayağınızın altındaki yer, benim halkımın insanlarına daha şefkatli bir biçimde dokunurdu. Çünkü bu toprak bizim atalarımızın kanıyla zenginleşmiştir. Bizim çıplak ayaklarımız onun içli dokunuşlarını hisseder.Burada yaşayan küçük çocuklarımız bile bu loş ıssızlığı sevdiler, akşam vakti gölgeler içinde uçuşan ruhları selamladılar. Son Kızılderili de göçüp gittiğinde, benim halkımın hatıraları beyaz adamların arasında efsane olacak. Bu kıyılarda halkımın göze görünmeyen ölüleri kaynaşacak. Çocuklarımın çocukları tarlada, dükkanda, yollarda ve ormanın sessizliğinde kendilerini yalnız hissettiklerinde aslında yalnız olmayacaklar. Geceleyin şehirleriniz ve köyleriniz sessizliğe bürünüp de terkedilmiş sandığınızda, bir zamanlar orada yaşamış olan ve hâlâ bu güzel toprağı çok seven eski sahipler ortalığı dolduracak. Beyaz adam asla yalnız kalmayacak. Beyaza adam adil olsun, benim halkıma iyi davransın. Ölüm güçsüz değildir. Ölüm mü dedim? Ölüm diye bir şey yoktur. Dünyaların değişmesi vardır. Şef Seattle


  • Dizi: İnceleme Dizisi
  • Sayfa Sayısı: 221
  • Boyut: 13,5x19,5cm