Yaşam, Eylem ve Edebiyat İçinde Şükran Kurdakul

• EDEBİYAT - Araştırma ve İnceleme - Biyografi ve Otobiyografi
• Evrensel Basım Yayın

Bütün eserlerini yayımlayan Evrensel Basım Yayın'ın Şükran Kurdakul'un 80. doğum yılına girilirken sunduğu bu saygı kitabını, uzun yıllar Yazarlar Sendikası ve Pen Yazarlar Derneği'nde en yakın çalışma arkadaşı olan Alpay Kabacalı hazırladı. Şükran Kurdakul, çağının tanığı olmayı pek çok iş yüklenerek başarmış bir şair: Şiir, öykü, edebiyat tarihi, siyaset. Bütün bu yaptığı işlerde çağının tanığı olmak yanında işini iyi yapmanın kaygısı vardır. Şiirlerinde geçtiği acılar döneminden hesap sorma, aykırı toplumsal güç karşısında yakınmadan çok suçlama ve acıya teslim olmama ağır basar. Şiirini toplumsal görevle aşırı sınırlandırılma kaygısıyla, bir-iki yıl şiir yazmayı bırakıp öykü yazar. Bu öykülerde bağımsızlığı savunma somutlanır, ayrıca beyaz yakalılar dediğimiz büro emekçilerinin kaygıları, sorunları, örgütlenme karşısındaki tavırlarını da anlatır, emek temelinden gelen sağlam yanlarını da vurgular. Siyaset, onun istediği biçimde bir dünya için doğrudan çalışma alanıydı. Bunu siyasal partiler kadar edebiyatçı örgütlenmeleriyle de sürdürdü. Şükran Kurdakul, edebiyatı nesnel bir bakışla yargılar, sınıfsal yanını gözden kaçırmadan ve Türkiye İşçi Sınıfı'yla ilişkilendirerek: Kültür mirası deyince şunu anlıyorum. Daha doğrusu bir çözümleme gereksinmesini duyma karşısında olduğumuzu anlıyorum: Bizim tarih ve dil bilincimizin kökenleri nedir? Özellikle çağdaşlaşma süreci içinde hangi iniş çıkışlardan sonra biz bugüne varmışızdır? Eskiye bakışımızda bizim çözümlemek zorunda olduğumuz konuların başında önce bu dil sorunu ve tarih sorunu gelir. Bunlar gelmelidir. Burada tarih bilincinden kastım, tabii Türk insanının sınıfsal konumu içindeki tüm duyarlığı ve ilişkileri geçmiş dönemlerde nasıl verilmiş. Yapıtların içinde bunu kavramak gerekir. Dil davasından da şunu anlıyorum: Diyelim ki 19. yüzyıldan bu yana Türk insanı kendi dilinin bilincine hangi aşamalardan geçtikten sonra varmıştır.