Bir dönem kitaplığımda çok uzun süre yarım kalmış bir kitaptı. Tekrar elime aldığımda en baştan başladım. Zaten polisiye romanları oldum olası severim. Bu türde film izlemekte keyif verir kitap okumakta. Ahmet Ümit ciddi anlamda polisiye türünde çok başarılı bir yazar. Kitaba başladığımda her şeyi o kadar canlandırmışım ki gözümde İstanbul'a ilk gittiğimde gözüm o kitapta bahsi geçen yerleri aradı. Her ne kadar başlangıçta ağır ağır ilerlese de okudukça hızlanan bir çırpıda dedikleri türden bir şeye dönüşüyor. İstanbul'un aslında ne kadar tehlikeli bir şehir olduğunu çarpıcı bir şekilde anlatmış. Zaten okurken kendimi olayı çözmeye çalışırken buldum her seferinde. Biraz korkup biraz gerildiğim, zaman zaman ise adını koyamadığım duygular içine sürükledi beni. Beyoğlu aslında İstanbul'un en iyi bilinen ve en güzel semtlerinden olmasına rağmen, Ahmet Ümit Beyoğlu yaşamını tüm yanlarıyla anlatmış.