Kino ve Jauno çifti yeni evlidirler. İlk çocuklarını kaybettikleri için ikinci çocukları olan Coyotito'ya karşı oldukça hassas davranıyorlar. Bir gün Coyotito'yu bir akrep sokuyor ve Jauna bunu hemen farkedip zehri emmeye çalışıyor ama bu yeterli olmuyor. Kino ve Jauna Coyotito'yu doktora götürüyorlar ama doktor tedaviyi parasız yapamayacağını söyleyip çocuğa bakmıyor bile. Kino veJauno çaresizce beklerken Kino'nun aklına inci bulma fikri geliyor ve kanosuna binip inci bulmayı umarak denize açılıyor. Uzun bir arayıştan sonra bir istiridye çarpıyor gözüne, kabuğunu açtığında mükemmel bir inci çıkıyor. İnci bir martı yumurtası kadar büyük. Bir an dünyadaki en büyük inciyi bulduğunu düşünmeye başlıyor. Onlar kasabaya dönene kadar böylesine güzel ve büyük inciyi bulduklarını herkes öğreniyor. Hatta Coyotito'yu tedavi etmeyen doktor bile Kino'nun yanına gidiyor ve çocuğu tedavi edebileceğini söylüyor. İnci Kino'da kaldıkça kasabadaki insanlar tarafından zarar görmeye başlıyorlar. Ama Kino bunların farkına varmıyor. Kitapta insanların menfaatçi düşüncelerine, maddiyatın gücüne ve insanları nasıl değiştirdiğine Kino'nun inciye sahip olması ile gelişen olaylar üzerinden değiniliyor.