Diğer romanlarında olduğu gibi olaylar Şer Saati’nde bir kasaba etrafında dönüyor. Kasabada gerçekleşen bir cinayetle başlıyor. Marquez, 200 sayfalık bu kitabında çok fazla karakterden bahsediyor. Tasvir etmeden tek düze bir şekilde anlatıyor karakterleri. Bu arada kitapta asla bahsi geçen kasabanın isminden bahsedilmiyor. Birisi vuruldu, bir belediye başkanı, polis memuru ve asker vardı, barış için çabalayan bir rahip vardı, kilisenin fareleri vardı, kafamda kalanlar tamamiyle bunlardan ibaret. Aslında kitapta büyülü bir şey yokken, karakterleri ve olayları örtbas eden gerçek dışı bir gerçeklik duygusu var. Her şeyden önce Şer Saati tüm bu olay örgüsüyle son derece politik bir roman. Güç yapılarının nasıl meydana geldiğine ve bu durumun ortaya çıkmasına neden olan sebeplerden sonra da nasıl devam ettiğine dair geçerli bir analiz olduğunu düşünüyorum.
Avinash Oct 4, 2016 at 9:30 PM
Cras sit amet nibh libero, in gravida nulla. Nulla vel metus scelerisque ante sollicitudin commodo. Cras purus odio, vestibulum in vulputate at, tempus viverra turpis. Fusce condimentum nunc ac nisi vulputate fringilla. Donec lacinia congue felis in faucibus.Aygun Oct 4, 2016 at 10:30 PM
Cras sit amet nibh libero, in gravida nulla. Nulla vel metus scelerisque ante sollicitudin commodo. Cras purus odio, vestibulum in vulputate at, tempus viverra turpis. Fusce condimentum nunc ac nisi vulputate fringilla. Donec lacinia congue felis in faucibus.