Beşerin doğası var iken insanın doğası yoktur; çünkü insan verili bir yapı değildir; sürekli oluşan bir süreçtir. Bu süreci insanın fıtratı belirler; insanın fıtratı da imkân dahilindeki (terbiye ve tâlim edilmemiş) mücerred akıldır.
İnsan ancak bilgi ve adaletin hakim olduğu (nizam) bir alemde saadeti yakalayacaktır. Çünkü mülk 'küfr' üzre baki kalır, 'zulm' üzre baki kalmaz; ancak her iki halde de temelinde bilginin olmadığı, seyrinde bilginin bulunmadığı aleme nizam uğramaz.