İslam Hukuk Metodolojisinde Emir ve Yasakların Yorumu Ali İhsan Pala

İslam Hukuk Metodolojisinde Emir ve Yasakların Yorumu

Ali İhsan Pala  

Dinî hükümlerin temeli emir ve yasaklara dayanır. Kur'ân'da ve Sünnet'te pek çok hüküm, doğrudan emir-nehiy sigas(kalıb)ıyla varit olmuştur. Bunların bir kısmı nasslarda (ayet ve hadis metinlerinde) yoruma meydan vermeyecek açıklıktadır. Bir kısmı ise müçtehitlerin yorum(içtihat)larıyla tespit edilmiştir. Dinî metinlerin yorumlanmasının rastgele değil, belli bir yöntem çerçevesinde yapılmasını sağlamak maksadıyla İslâm bilginleri "fıkıh usûlü" disiplinini geliştirmişlerdir. Fıkhî hükümlerin oluşturulmasında bir metodoloji olarak tedvîn asrında geliştirilen klasik "usul-ü fıkh"ın, çağdaş fıkhî sorunların çözümünde yöntem sunma bakımından yeterli olup olmadığı tartışılmaktadır. Son zamanlarda, gerek İslâm dünyasında gerekse ülkemizde öne çıkan yeni yorum arayışları içinde hermeneutik ve tarihsellik tartışmaları bağlamında, adeta yeni keşfedilmişçesine alternatif bir yorum yöntemi olarak fıkıh usulüne doğru gittikçe artan bir eğilim olduğu gözlenmektedir. Bu durum fıkıh usulünün konularını incelemeyi haklı kılan sebeplerden biridir. İslam hukuk tarihinde görevini hakkıyla yerine getirmiş olan bu yöntemin iyi anlaşılarak, yeniden ele alınması ve çağdaş hukuk sistematiği ve mantığı açısından güncelleştirilmesi gerekmektedir. İşte elinizdeki bu kitap, bu düşünceden yola çıkarak fıkıh usulünün yeni sorunlara çözüm sunabilme kabiliyetini tespit etmek maksadıyla, bu disiplinin en önemli konularından biri olan ve insanlar arası ilişkilerin düzenli olarak yürümesinde büyük rolü bulunan hukuk kurallarının da en temel unsuru olan emir ve yasakları konu edinmektedir. Dinî hükümlerin temeli emir ve yasaklara dayanır. Kur'ân'da ve Sünnet'te pek çok hüküm, doğrudan emir-nehiy sigas(kalıb)ıyla varit olmuştur. Bunların bir kısmı nasslarda (ayet ve hadis metinlerinde) yoruma meydan vermeyecek açıklıktadır. Bir kısmı ise müçtehitlerin yorum(içtihat)larıyla tespit edilmiştir. Dinî metinlerin yorumlanmasının rastgele değil, belli bir yöntem çerçevesinde yapılmasını sağlamak maksadıyla İslâm bilginleri "fıkıh usûlü" disiplinini geliştirmişlerdir. Fıkhî hükümlerin oluşturulmasında bir metodoloji olarak tedvîn asrında geliştirilen klasik "usul-ü fıkh"ın, çağdaş fıkhî sorunların çözümünde yöntem sunma bakımından yeterli olup olmadığı tartışılmaktadır. Son zamanlarda, gerek İslâm dünyasında gerekse ülkemizde öne çıkan yeni yorum arayışları içinde hermeneutik ve tarihsellik tartışmaları bağlamında, adeta yeni keşfedilmişçesine alternatif bir yorum yöntemi olarak fıkıh usulüne doğru gittikçe artan bir eğilim olduğu gözlenmektedir. Bu durum fıkıh usulünün konularını incelemeyi haklı kılan sebeplerden biridir. İslam hukuk tarihinde görevini hakkıyla yerine getirmiş olan bu yöntemin iyi anlaşılarak, yeniden ele alınması ve çağdaş hukuk sistematiği ve mantığı açısından güncelleştirilmesi gerekmektedir. İşte elinizdeki bu kitap, bu düşünceden yola çıkarak fıkıh usulünün yeni sorunlara çözüm sunabilme kabiliyetini tespit etmek maksadıyla, bu disiplinin en önemli konularından biri olan ve insanlar arası ilişkilerin düzenli olarak yürümesinde büyük rolü bulunan hukuk kurallarının da en temel unsuru olan emir ve yasakları konu edinmektedir.


  • Dizi: İslam Tasavvuru Dizisi
  • Sayfa Sayısı: 458
  • Boyut: 14 x 21 cm