Sivil Toplum Kuruluşları Rehberi 2005 BİLİNMEYEN

Sivil Toplum Kuruluşları Rehberi 2005

BİLİNMEYEN  

Tarih Vakfı, sivil toplum kuruluşları camiasının bir üyesi olma bilinciyle, sivil toplum hareketinin gelişmesinde ve kendi alanını örgütlemesinde üstüne düşen tüm görevleri aktif bir biçimde yerine getirme çabalarının bir yenisi olarak bu çalışmayı gerçekleştirmiş ve 1996 bilgilerini güncelleyerek bugüne taşımıştır. Fakat bu rehber yalnızca Tarih Vakfı mülkiyetinde değildir. Kanımızca, bu günden sonra bu rehber tüm sivil toplum hareketinin mülkiyetinde ve sorumluluğundadır. Hep beraber sahiplendiğimiz, kendi bilgilerimizi güncel tuttuğumuz sürece, bu rehber veya sanal platform başlangıçtaki amaçlarımıza ulaşacaktır. Tarih Vakfı olarak aktif biçimde düzenlenmesinde ve sürdürülmesinde yer aldığımız STK Sempozyumlarının 15.si olan “Katılımcı Demokrasi, Sivil Ağlar ve Sivil Toplum Kuruluşları” Sempozyumunun çağrı metninde demiştik ki: “Günümüzde toplumsal yaşamda ve düşünsel dünyamızda çok ciddi dönüşümler yaşamaktayız. Aydınlanma menşeli modern düşüncenin inşacısı olmak istediği toplum yok artık. Modern zamanların ulus devletlerinden, çokuluslu şirketler eliyle yürütülen bir küresel dünyaya geçişin sancılarını yaşıyoruz. Felsefede, siyasette, sanatta postmodernizim rüzgarları her şeyi önüne katıp götürmekte gecikmedi. Klasik liberal demokrasilerin temsile dayalı siyaset yapma tarzı “yeni toplum”un ihtiyaçlarına ve karmaşık siyasal yaşamına yanıt veremiyor. Toplumsal alanda yaşanan bu siyaset krizinin aşılması için yapılan tartışmalar “demokrasinin demokratikleşmesi” düşüncesi etrafında cereyan ediyor. Bunun için verilen cevapların neredeyse en önemlisi olan katılımcı demokrasi, kerameti kendinden menkul bir devletten, sivil ağlar ve inisiyatifler yoluyla etkileşime açık katılımcı devlete geçişi; temsili demokrasinin ancak dört-beş yılda bir kendini vatandaş hisseden “yarı-zamanlı” vatandaşından, yine sivil ağlar ve örgütler yoluyla kendi sorunlarına her daim sahip çıkabilmenin kanallarını arayan ve açan “tam zamanlı” vatandaşına geçişi; ve artık ulus devletin rasyonel çıkar öbekçisi homojen bireylerinden, küresel dünyanın karmaşık kimlik siyasetlerinin taşıyıcısı heterojen bireylerine geçerken, bu öznelerin birarada tutulabileceği bir kamusal alanın oluşturulması ve böyle bir toplumda cereyan eden çatışmaların demokratik kurumlar yoluyla çözümünün nasıl kotarılabilceği arayışını ifade eden bir düşünceyi işaret eder.” Bu çalışmayı tam zamanlı vatandaşa geçişin öncüleri ve adanmışları olan Sivil Toplum Kuruluşlarının ellerine teslim ederken bir yandan da onlara adıyoruz. Bekir Ağırdır Proje Kooordinatörü


  • Sayfa Sayısı: 713
  • Boyut: 21cm x 26cm