Zemin, yeşil rengin garip bir imtizac, derecatıyla adeta yeşil nakışlı, yeşil zeminli bir İran kaliçesi halini almıştı. Hava taze ekinlerin taze rayihasıyla meşbu. Ufuklar kebud ve hande-nak idi. Burada ekiyorlar, şurada biçiyorlar; ötede harman... Zira bu arz-ı müstesnada sayf ve bahar, şayan-ı hayret bir izdivaç ile birleşiyorlar. Şita, alam-ı bürüdet, burada külliyen mechul. Geniş bir su üzerinden geçtik... (Arka Kapak)