Utanç John Maxwell Coetzee

Utanç

John Maxwell Coetzee   John Michael Coetzee   İlknur Özdemir  

J. M. Coetzee, 1999 Booker Roman Ödülü'nü alan etkileyici romanı Utanç'ta, şiddetli, yaoğun bir dönüşüm geçirmekte olan bir toplumun, yeni Güney Afrika'nın öyküsünü anlatıyor. İki kez evlenip boşanmış, bir kız babası olan, elli iki yaşındaki Profesör Lurie'nin öyküsünde, hem siyasal hem de kişisel dönüşümler, değişimler yaşayan sanclıı bir toplumun insanını tanıtıyor. Bir kız öğrencisiyle girdiği ilişki sonucu okulundan ayrılmak zorunda kalan Profesör Lurie'yi arkadaşları dışlıyor, eski karısı da alaya alıyor. Lurie, kızı Lucy'nin çiftliğine sığınıyor, elinde kalan tek insancıl ilişki kızı ile olanıdır. Lucy'nin koşullarına ve ırk ayrımının yeni boyutlar aldığı bir topluma uyum sağlamak yoluda inançsızca sürdürdüğü çabaları, bir öğle sonrası kızıyla birlikte yaşadığı vahşi bir saldırıyla kesintiye uğruyor. Acımasız bir dürüstlükle yazan J. M. Coetzee, okura yumuşak bir roman sunmuyor, sert bir öykü anlatıyor, ama güçlü ve inanılmaz güzellikte, hem keyifli, hem kasvetli bir öykü. Baştan sona gereksiz tek bir sözcük ya da cümle içermeyen Utanç, Profesör David Lurie'nin düşüşünü anlatırken, daha ilk satırından kıskıvrak yakalıyor okuru, Lurie'nin kişisel öyküsüyle Güney Afrika'nın öyküsü iç içe geçiyor; beyazıyla siyahıyla bütün Afrikalıların uydukları kuralların tümü tersine dönüyor, çarpıtılıyor. Utanç, aslında insan olmanın ne anlama geldiğini araştırıyor. J. M. Coetzee, İnsanın içine işleyen gerçekleri yalın ama vurucu bir üslupla dile getirirken yaşayan en iyi romancılardan biri olmayı da hak ediyor.


  • ISBN: 9789750700385
  • Dizi: Çağdaş Dünya Edebiyatı Dizisi
  • Sayfa Sayısı: 271
  • Boyut: 13x19,5







İnsanın bir şeylere sahip olması çok riskli: bir arabaya, bir çift ayakkabıya, bir paket sigaraya. Yeterli şey yok, arabalar yetersiz, ayakkabılar yetersiz, sigara yetersiz. İnsan çok, mal az. Olan şeyler dolaşıma girmeli, böylece herkes bir günlüğüne mutlu olma fırsatı bulabilir. Kuram bu işte; kuramı uygula, getirdiği rahatlıkları kullan. İnsanların kötülüğü olmayacak; yalnızca büyük bir dolaşım sistemi olacak, acıma ya da terör bu sistemi etkilemeyecek. Bu ülkedeki yaşam böyle görülmeli, yani şematik açıdan. Yoksa çıldırır insan. Arabalar, ayakkabılar; bir de kadınlar var. Bu sistemde kadınlara ve onların başına gelenlere de bir bölüm ayrılmalı.

Çünkü bir kadının güzelliği yalnızca onun malı değildir. Onun dünyaya sunduğu cömertliğin bir parçasıdır. Bunu paylaşması gerekir.

Şiir insanı ya ilk anda etkiler ya da hiç etkilemez. Bir anda zihinde ışık çakar ve bir anda karşılık verirsin. Şimşek çakışı gibi. Aşık olmak gibi.