Kaynak Savaşları

• ARAŞTIRMA VE İNCELEME - Ekonomi Politikaları POLİTİKA - Yeni Dünya Düzeni TARİH - Yakın Tarih
• Devin Yayınları

Değerli kaynaklar -ve ihsan ettikleri güç ve zenginlik- üzerine çatışmalar, küresel manzaranın önemi giderek artan bir özelliği haline geldi. Çoğu kez etnik, dini ve kabilesel düşmanlıkla karışan bu çatışmalar, dünyanın birçok yerinde barış ve istikrara yönelik önemli ve giderek büyüyen bir tehdit yaratmaktadır. Yüzyıllardır yerel kabileler ve krallıklar, büyük Körfez bölgesinin nehirleri, limanları ve vahaları için savaşmışlardır. Tipik olarak, bu çatışmalar dini düşmanlıkları, yaşamsal dere ve membalardan faydalanma isteği gibi, daha dünyevi meselelerle birleştirdi. Fakat 19. yüzyılın sonlarında petrolün bulunuşu, bu şiddetli panoramaya yeni bir boyut kattı: 0 noktadan itibaren, başlıca dış güçler bölgede kendi çıkarlarını elde ettiler ve bu yeni çıkarları korumak için belirli aralıklarla askeri güç kullandılar. Bugün ABD, petrolün akışı ve elde edilmesine yönelik stratejik bir ilgiye sahip tek büyük güç değil. Rusya Hazar Denizi bölgesinden petrol ve doğalgaz akışına egemen olmak için çabalarken, Çin de dışarıdaki kaynaklara bağımlı hale geldi. ABD gibi, bu uluslar başlıca enerji-üreten bölgelerdeki dost devletlere silah sağlıyorlardı ve bazı durumlarda, kendi askeri kuvvetlerini yerleştiriyorlardı. Büyük güçlerin, ulusal çıkarlarıyla paralel olarak petrolden faydalanma haklarının tanımlanması sürecinde, yerel savaşların giderek artan oranda, daha geniş bölgesel savaşlara dönüşme riski vardır.