Tûba İnal Tuba İnal

Tûba İnal

Tuba İnal  

'Tanrı, gökleri ve yerleri yaratmayı dileyince, önce bir yeşil töz yarattı yer gök katmanlarından büyük. Sonra o töz'e görkemle baktı, o töz su oldu, sonra o suya baktı, o bakmadan ürküntüsünden su yüceldi, taştı ve Tanrı korkusundan titredi aktı. O günden bu yana akar, taa kıyamete değin. Sonra o sudan köpük ve buğu kalktı, Tanrı onun buğusundan ve dumanından gökleri yarattı. Ve o su köpüğünden yeri yarattı. Yeri yarattığında, yer bir kat idi, Sonra onu açtı, yedi kat eyledi. Göklerin en yüksek katının altından bir melek gönderdi, yedi kat yer altına indi, yedi kat yeri omzu üzerine vurdu, bir elini batıda birisini doğuda çıkarıp yer üstünde kavuşturu. Taa ki yeri sağlam tuttu, o meleğin ayağını basacak yer bulunamadı. Sonra Tanrı, Firdevs uçmağından bir öküz indirdi, o öküzün kırk bin boynuzu var ve kırk bin ayağı var. Sonra o meleğin ayağını o öküzün hörgücü üzerine koydu, onun da ayağına basıp karar kılmadı. Bunun üzerine Tanrı Firdevs'in yüksek düzeyinden bir yeşil yakut indirdi. Onun kalınlığı beşyüz yıllık yol idi, sonra o öküzün hörgücü üzerine koydu, taa kulağına değin. O meleğin ayağı onun üzerine yerleşti ve o öküzün kırk bin boynuzu yer kıyılarından çıkmış, göklerin en yüksek katına erişmiştir. O öküzün burnu denizler içindedir ve o soluyunca deniz artar, soluğunu geri alınca deniz eksilir. Sonra onun da ayağını koyacak yer bulunamadı. Tanrı bir yeşil kaya yarattı, onun büyüklüğü yedi kat gök ve yedi kat yerce idi. Sonra o öküzün ayakları onun üzerinde karar tuttu. (Sunuş)


  • Dizi: Sergi Katalogları Dizisi
  • Sayfa Sayısı: 1
  • Boyut: 23cm x 29cm