Serenad Zülfü Livaneli

Serenad

Zülfü Livaneli  
  • EDEBİYAT - Roman
  • Doğan Kitapçılık

Roman okumak istiyorsanız... Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın (36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner'i (87) karşılamasıyla başlar. 1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile'ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir. Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor. Okurunu sımsıkı kavrayan Serenad'da Zülfü Livaneli'nin romancılığının en temel niteliklerinden biri yine başrolde: İç içe geçmiş, kaynaşmış kişisel ve toplumsal tarihlerin kusursuz Dengesi.


  • Dizi: Türk Edebiyatı Roman Dizisi
  • Sayfa Sayısı: 484
  • Boyut: 14 x 20 cm




Ayşess 17/02/2018 22:35

Bahsi geçen dönemi fazlasıyla iyi işleyen bir kitap olmuş. Sürükleyici olmasından öte olayların bir parçası gibi hissetmemi sağladı.Çat Maya ile birlikte mücadele ediyor çat Profesör Maximillian ile derinden hüzünleniyorsunuz. Tarihi olayları işleyişiylede oldukça doyurucu bir kitap olmuş. Nazilerin nasıl bir bilime ve bu bilim sayesinde de nasıl bir güce sahip olduğunu anlatıyor. Daha önce okuduğum kitaplar arasında ayrı bir yer edindi kedine. Hatta o kadar çok etkisinde bıraktı ki beni, yeni bir kitaba başlayamadım uzun bir süre. Sonunu hiç tahmin edemeyişimde beni ayrı bir etkilemiştir. Karakter tahlilleri oldukça başarılı olmuş, her kesime hitap ederken de bazı göndermelerde bulunmuş. Söylemeden geçemeyeceğim Maya ve Wagner arasında yaşanan aşk ise bizim bildiğimiz aşklardan farklı, oldukça ufuk açıcı.

*17/02/2018 22:37  güncellendi.
Serap Sancak 20/11/2017 20:12

Oldukça sakin bir hayatı olan dul ve bir çocuk annesi Maya, halkla ilişkiler bölümüde çalışıyor ve bir gün ondan her zaman ki gibi bir misafiri karşılaması isteniyor, bu kişi amerikalı professor olan Maximilian Wagner. Maya ile professor arasında geçen diyologlar ve yaşananları içeriyor Serenad. Kitap bittiğinde tıpkı izlediğimiz bir filmin bir anda bitmesi ve filmin ikincisinin olması gerektiğini söyleriz ya işte tam da Serenad için de aynı şeyi söylemek mümkün. Yarım kalmış bir çok şey var sanki. Bu yüzden sanırım okuyucuların çoğu kitabı tekrar tekrar okuyormuş. Sanırım bende ikinci tura başlayabilirim. Kitapta bahs geçen struma olayı, tarihe geçen en feci deniz olayıdır. Hatta Halit Kakınç’ın Struma kitabını da akabinde okumanızı tavsiye ederim.




"İstersen yaparsın!" sözü tam bir kandırmacaydı. İnsan ancak yapabileceğini isterdi. İstemek kavramı dilemekten hayallere dalmaktan farklı bir şeydi. Bedelini göze almakla gereğini yapmakla ilgili bir şeydi.