Bu kitap, Orhan Pamuk'un, Nobel edebiyat ödülü kazanan ''Kar''dan daha kısa ve bir o kadar basitti bana göre. Kuyu ustası olan Mahmut ve yanına aldığı 16 yaşında ki Cem (baş karakter) ile su bulmaya çalışıyorlar. Zaman zaman dinlenmek için kasabaya gidiyorlar. Bir gün Cem orada seyyar bir tiyatroya rast geliyor. Gözüne kırmızı saçlı bir kadın (oyuncu, 30 yaşında) çarpıyor. Ona karşı hisleri git gide artıyor ve yaşından ötürü karşılık bulamıyor. Bir gün Mahmut usta ile çalışırken başlarına korkunç bir olay geliyor ve bu olayın üzerinden gidilerek bu kısa hikayenin olay örgüsü ve kırmızı saçlı kadının gizemi Cem tarafından çözülmeye başlıyor. Aynı zamanda kitapta yer yer Oedipus'un efsanelerinden bahsediliyor. Bu efsanelerle baba oğul ilişkisi üzerine değinilmiş. Aslında Türk toplumunun, birbiriyle iletişimini yitiren kuşakları arasındaki boşluğu doldurmak için efsanelerin anlatıldığını düşünüyorum.
Avinash Oct 4, 2016 at 9:30 PM
Cras sit amet nibh libero, in gravida nulla. Nulla vel metus scelerisque ante sollicitudin commodo. Cras purus odio, vestibulum in vulputate at, tempus viverra turpis. Fusce condimentum nunc ac nisi vulputate fringilla. Donec lacinia congue felis in faucibus.Aygun Oct 4, 2016 at 10:30 PM
Cras sit amet nibh libero, in gravida nulla. Nulla vel metus scelerisque ante sollicitudin commodo. Cras purus odio, vestibulum in vulputate at, tempus viverra turpis. Fusce condimentum nunc ac nisi vulputate fringilla. Donec lacinia congue felis in faucibus.